Minimal İnvaziv Damar Cerrahi Tekniği şah damarı kaynaklı felçli hastaların yanı sıra diyabetik ayak, damar tıkanıklığı sonucu gelişen kangren ya da Buerger hastalığı gibi durumlarda da başarılı sonuçlar veriyor. Yöntem İnme Cerrahisinde olduğu gibi lokal anestezi ile uygulanıyor. Minimal İnvaziv Damar Cerrahisi Tekniğini kullanarak pek çok farklı yöntemle müdahale ediyoruz hastalara. Hasta grubumuz şeker hastalığının yanında aynı zamanda böbrek, tansiyon, kalp, akciğer rahatsızlığı gibi pek çok hastalığı da aynı anda yaşıyor. Onları bu teknikle standart cerrahinin risklerinden uzak tutmayı başarıyoruz.
Uyguladığımız yöntemlerde kombine bir tedavi ve ekip var. İşlemi yapan hekim olarak Damar Cerrahı, Enfeksiyon Hastalıkları Doktoru, Endokrin Doktoru, Plastik Cerrah, Kardiyolog gibi uzmanlar eşliğinde gerçekleşiyor tedaviler. Çünkü bunlar risk grubundaki hastalar ve aynı zamanda birçok rahatsızlığı aynı anda yaşıyorlar.
Öncelikle damarın çapı ne olursa olsun kanalı olan her bölgeye Bypass yapabiliyoruz. Fakat şeker hastalarında genelde Bypass şansımız düşük oluyor, çünkü bu hastalarda kılcal damarlar tamamen kuruyor. Bunu yapamazsak lokal anestezi ile damarın içindeki kireçleri küçük kesiler açarak temizliyoruz. Ayrıca atardamarların içine özel ilaçlar veriyoruz. Bununla da kurtaramazsak aynı seansta gerekirse amputasyon yapıyoruz. Amputasyonda parmaklardan ya da en kötüsü topuktan kurtarmaya çalışıyoruz. İlerleyen zamanda burada bir açıklık olması durumunda Hiperbarik Oksijen Tedavisinden faydalanıyoruz. Doku kaybı oluşumlarında ise Plastik Cerrahlardan faydalanıyoruz. Plastik Cerrahın da doku nakledememesi durumunda Epiteryal Büyüme hormonu denilen hormonu direkt yaraya enjekte ediyoruz.
Bu hastaların ne kadarlık bölümünün bacakları kurtarılabilir?
Tüm diyabetik hastaların ayağı ya da bacağı kesinlikle kesilmemeli. Pek çok klinikte ve hastanede “Bu hastanın artık şansı yok. Hastanızı alın ve bacağını kestirecek yer bulun” denilen ve bizim kurtardığımız çok hasta var. Ama biz bunu söylerken mucize yaratmıyoruz. Sadece hastaya biraz ilgi gösteriyoruz, hastayı hazırlıyoruz ve eksik olan şeyleri tamamlıyoruz.Bunların arasında amputasyona girenler tabii ki oluyor. Kurtardıklarımız ise sadece bizim değil hastanın da başarısı oluyor.Bu yüzdenerken tanı ve tedavi bu hastalarda çok çok önemli. Her şeker hastası ayağını mutlaka her gün kontrol etmeli. Şikayeti olsun ya da olmasın nemlendirici kremle her gün mutlaka masaj yapmalı. Bu hem kendi kendine tedavi hem de ayaklarda sürekli kontrol sağlıyor. Eğer böyle olursa amputasyon oranları düşer ya da amputasyona gerek kalmaz. Erken yakalanan hastalar basit ilaç tedavisi, basit yara bakımı ya da Hiperbarik Oksijen tedavisi gibi yöntemlerle tedavi edilebiliyor.
Amputasyonlarda hedef ne olmalıdır?
Yurt dışında son yıllarda farklı diyabetik gruplar arasında yapılan çalışmalarda Diyabetik Ayakta yüzde 60 ila 95 oranlarında amputasyona gidildiği yayınlanmıştır. Türkiye’de ise rakamlara yönelik net bir bilgi şu anda yok. Fakat net olarak bildiğimiz bir istatistik bize, şeker hastalarının hayatları boyunca diyabetik ayak olma olasılığının yüzde 15 olduğunu söylüyor.Benim hasta grubumdaki istatistiklere bakacak olursak son 5-6 yılda yaptığım ameliyatlarda amputasyon rakamım ortalama 20’lerdedir.
Diğer taraftansadece parmaklarını alarak topuktan bacağını kurtardığımız hasta sayısı da oldukça fazladır. Burada amputasyonlarda hedef her zaman mümkün olduğu kadar aşağıdan kesmek ve bacağı kurtarabilmek olmalıdır. Diyabetik hastalarda ya da bacak kesilmelerinde biz hep kangreni aşağıya doğru itmeye çalışırız. Bir parmak, iki parmak ya da en kötüsü topuğu kurtarmayı hedefliyoruz. Diz altını kullanabilmesi için amputasyonlarda diz eklemi bizim için önemlidir. Ama öyle hastalar oluyor ki, bir hafta içerisinde bacağı kalçadan kaybediyor ne yaparsanız yapın hiçbir faydası olmuyor. İş bacak kurtarmaktan hayat kurtarmaya dönüşüyor.Bazen de öyle hastalar oluyor ki başka merkezler diz üstü ampütasyon kararı ve kalçadan ampütasyon kararı almış fakat biz bu bacağı topuktan kurtarmayı başarmışız.