Bir damar hastalığı olan ve sigara alerjisine bağlı olarak gelişen Buerger, hayatı kabusa çeviriyor. Tam bir tedavisi bulunmayan rahatsızlık çoğunlukla uzuv kayıpları ile sonuçlanıyor. Ancak Türk profesörün geliştirdiği teknikle artık Buerger hastalığı gerileyebiliyor ya da uygun hastalarda uzuv kayıplarının önüne geçebiliyor.  
Buerger hastalığı ve geliştirdikleri yeni tedavi yöntemleri ile ilgili Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Yusuf Kalko önemli bilgiler paylaştı. Kalko,”Buerger hastalığı orta ve küçük çaplı atar ve toplar damarların sigaraya bağlı olarak tıkanması ile oluşan ciddi bir rahatsızlıktır. Damarlar iltihaplı bir pıhtı ile tıkanır ve parmaklara giden kan akımı azalır. Bu damar sorunu, sigara hayatınızda var olduğu sürece devam eder. Zamanla parmaklarınızı, ellerini, ayaklarınızı, bacaklarınızı etkisi altına alır ve iyileşmeyen yaralar oluşur. Enfeksiyona bağlı bu derin yaralar eğer sigara bırakılmazsa zamanla kangrene dönüşür ve uzuv kaybına neden olur. Hastaların dörtte birinden fazlasında ise ayak ya da bacaklar kesilme aşamasına gelir. Buerger hastalığı genellikle 20 – 40 yaş arasında kendini gösteriyor. Ancak günümüzde ne yazık ki, 16-17 yaşlara kadar indiğini görüyoruz. Genelde erkek hastalığı olarak bildiğimiz bu rahatsızlığı son yıllarda kadınlarda da görmeye başladık.” dedi.

Pasif içiciyi de etkiliyor.
Pasif içicilerin de risk altında olduğunu ifade eden Dr. Kalko,”Buerger hastalığı sigara kullanımına bağlı gelişiyor. Ancak kapalı ortamda yoğun sigara dumanına maruz kalan ve pasif içici olarak adlandırdığımız kişiler de tehlike altında. Çünkü bu rahatsızlık aslında bir sigara alerjisi… Herkeste görülmez ancak alerjik yatkınlığınız varsa sigara kullanmasanız bile, yanınızda içilen sigaranın dumanı sizi etkiler ve rahatsızlığı ortaya çıkarır. Bu hastalıktan korunmak veya kurtulmak için sigaradan ve sigara dumanına maruz kalmaktan tamamen uzak durmak gerekir. Çünkü 30 yıl sonra ya da 50 yıl sonra eski alışkanlığınıza geri dönerseniz eski hastalığınız da size geri döner.” dedi.
Ameliyat şansı olmayan hastaların yüzünü güldüren tedavi “Hibrit Yöntemler”
Buerger tedavisinde geliştirdikleri yeni tekniklerle uygun hastalarda çok başarılı sonuçlar aldıklarını ifade eden Prof. Kalko,”Buerger hastalarında tedavinin en önemli adımı sigarayı bırakmaktır. Sigaradan uzak durulmazsa yapılan diğer tedavilerin de faydası olmaz. Medikal tedavilerde kesin olarak iyileşme şansları yoktur. Sigarayı bırakan kişilerde amputasyon (doku ve uzvun kesilmesi) riski oldukça düşüktür. Sigara bırakılmadığında ise yaralar geçmez, tekrar açılır ve çok sayıda amputasyon gerekebilir. Bu hastalığa sahip çok az sayıda hastada damarlar bypass cerrahisi için uygundur. Fakat çok sayıda hastada, hastalık tedavilere cevap vermez ve uzvun kesilmesine karar verilir. Biz damar hastalıklarında uyguladığımız Minimal İnvaziv Damar Cerrahisi yöntemini, uygun Buerger hastalarına da uyguluyoruz. Lokal anestezi ve minik kesilerle problemli bölgeye müdahale ederek bypass yapıyoruz. Bazı hastalarda bir miktar uzuv kaybı olabiliyor ama ayağı kurtarabiliyoruz bu da hasta açısından çok önemli. Yeni geliştirdiğimiz bir diğer teknik de Hibrit Yöntemler. Hibrit yöntemleri biz şah damarı hastalıklarında ve bacak damarı tıkanıklıklarında aktif bir şekilde kullanıyoruz. Aynı anda hem açık cerrahi, hem anjiyo ve balon uygulamaları ile stent uygulamalarını yapma şansı doğuruyor bize bu teknik. Dolayısı ile daha önce ameliyat şansı verilmeyen birçok hasta bundan artık faydalanabiliyor. Hibrit yöntemleri Buerger hastalarına da uygulamaya başladık. Ana damarı tıkalı olan her Buerger hastasına uygulanabiliyor. Diz, kasık, diz üstü, diz altı bölgesi tıkalı olan ve hiç kan akımı olmayan hastada bunu uygulayabiliyoruz. Buerger hastalarının damarlarını tıkayan iltihap oldukça yumuşak ve mukus kıvamında olduğu için bu damarın standart yöntemlerle temizlenmesi çok zordur. Biz geliştirdiğimiz teknikle önce 20-30 santimlik bölgeden solucan gibi olan o plağı koparmadan çekip alabiliyorsun. Sadece çıkarmak yetmiyor bu plağı aynı zamanda diz bölgesinden bir de anjiyo aleti ile giriyoruz ve ince bir tel yardımı ile küçük balonlar yaparak ayağa kadar damarını açabiliyoruz. Sonra da hem yukarı hem aşağıyı açtığımız için damarı getiriyoruz ve uç uca dikiyoruz. İki borunun birleştirilmesi gibi düşünün. Ve devamlılık sağlanıyor. Çok ciddi istirahat ağrıları olan hastalar ameliyattan hemen sonra rahatlıyor en önemlisi de uzuv kayıplarının önüne geçilmiş oluyor. Bu sayede ameliyat şansı verilmeyen birçok hastaya ameliyat şansı doğuyor. Uyguladığımız teknikte aynı anda hem açık hem kapalı yöntemler kullanıldığı için işlem süresi 1-2 saat arasında değişiyor. Belden uyuşturarak yapılıyor. Ameliyat sonrası hastaların kesinlikle sigaradan uzak durması gerekir ve ömür boyu kan sulandırıcı kullanmaları gerekir.” şeklinde konuştu.